Ahmed Mekkî Efendi hazretleri "rahmetullahi aleyh", ilim deryâsı bir zâttı.
Kendisi anlatıyor:
Annem bana çok duâ ederdi.
"Yâ Rabbî! Oğluma hayırlı ilim ver" derdi.
Duâları kabul oldu.
Biraz ilim öğrendim.
İyi de, "bir çuval da altın ver deseydin ya be kadın" der ve neşelenip gülerdi mübârek.
Gerçekten eli dardı.
"Maddî sıkıntıyla" yaşardı.
Kışlık odun parasını, bir yıl müddetle masasındaki bir kutuda biriktirdiği 2,5 liralıklarla temîn edebildiğini bana söylemişti.
Yine tramvay bileti için "beş kuruş" bulamayıp uzunca bir yolu yürüdüğünü söylerdi.
? ? ?
Bir sohbetinde;
"İbâdet yapanların kendilerini beğenmeleri, fâsıkların günâhlarından daha kötüdür" buyurdu.
Ve şunu anlattı:
Bir velî câmide îtikâf yapıyordu.
Birden çıkıp gitti.
"Niçin çıktınız?" dediler.
"Hâfızların, kendilerini beğendiklerini görüp onlardan kaçtım" dedi.
? ? ?
Bir gün de kendisine;
"Efendim cehenneme hiç girmemenin yolu nedir?" diye sordular.
Cevâbında;
"Doğru îmân ve îtikat sâhibi olmaktır. Zîrâ îtikâdı bozuk olan bir kimse dînimizin bütün emirlerini yapsa ve bütün yasaklarından kaçınsa bile tövbesiz öldüyse cehenneme girmeme ihtimâli yoktur" buyurdu.