Bağdat evliyasından
Maruf-i Kerhi hazretleri zamanında; bir Hristiyan, Müslüman komşusuna;
“Komşu, biliyorsun çocuğumuz olmuyor. Beni, bir din adamınıza götür. Onun duasıyla belki bu arzumuza kavuşuruz” diye rica etti.
O da “peki” dedi.
Ve Maruf hazretlerine götürdü onu.
Hazret-i Maruf, onu dinleyince hemen ellerini kaldırıp;
“Yâ Rabbî! Bu kuluna hayırlı bir evlât ver ki, o çocuğun vesilesiyle bunlar da imân edip, sonsuz cehennemden böylece kurtulsunlar!” diye dua etti.
Duası kabul oldu.
Ve bir erkek evlâdı oldu Hristiyan’ın.
Büyüyünce onu bir rahibe götürdü ve “Bunu, dinimize göre yetiştir” dedi.
Rahip “peki” dedi.
Ve çocuğa dönüp;
“Ben ne dersem aynısını söyleyeceksin! Tanrı üçtür” dedi.
Çocuk itiraz edip;
“Hayır, Allah birdir ve bütün insanlar Onun kullarıdır” dedi.
Rahip tekrar etti:
“Hayır tanrı üçtür diyeceksin.”
“Diyemem!.. Tanrı üçtür diyenler cehennemde yanar.”
Rahip insafa geldi.
Ve şehadeti söyleyip Müslüman oldu.
Sonra çocuğun evine gittiler. Çocuğun bu hâlini babasına anlatınca; adam, Hazret-i Maruf'un yıllar önce yaptığı duayı hatırlayıp “Vallahi bu iş, Maruf-i Kerhi hazretlerinin bir kerametidir” dedi ve iman etti.
Onu, annesi takip etti.
Böylece hepsi Müslüman oldular ve ebedi cehennemden kurtuldular.