Bir elbisem olsa...

A -
A +

Abdullah-i Mürteiş hazretleri, keramet sahibi olup, kalbten geçeni anlar ve çok cömertlik yapardı insanlara. Şöyle ki; O devirde fakir biri nafile hac yapmak istiyor, ama parasızlıktan gidemiyordu bir türlü. Bir gün kalbinden; "Abdullah-i Mürteiş hazretleri cömert bir velîdir. Bana bir yol elbisesi ile onbeş gümüş para verse, bu parayla kova ve ip alır, o elbiseyi de giyer Beytullah'a giderim" diye düşündü. Tam o anda kapısı çalındı. Koşup açtığında, bu büyük velîyi gördü eşikte. Çok şaşırdı. Zira birkaç saniye evvel Onu düşünüyordu. Elinde, bir paketle, bir kese vardı bu zâtın. Önce paketi uzatıp; - Bunun içinde bir elbise var. Hacca gitmek istersen bunu giyip gidersin diye düşündüm, buyurdu. Sonra da keseyi uzattı: - Bunda da onbeş gümüş para var. Kova ve ip alırsın, hac yolunda lazım olur. Ve ayrılıp gitti. Fakir gözyaşlarıyla duâ ediyordu arkasından. SIRATTAN GEÇMEK Bir gün bazı sevdikleri; - Efendim, Sırat köprüsünden rahat geçebilmek neye bağlıdır? diye sordular. Cevabında; - İslâmiyete uymaya bağlıdır, buyurdu. Dünyada İslâma uymakta kılı kırk yararcasına titiz davrananlara, Sırat köprüsü o nisbette geniş ve rahat olacaktır. - Ya aksi olursa hocam? - Aksine gevşek, sorumsuz ve geniş davrananlara da o nisbette dar ve sıkıntılı olacaktır. www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com