Abdülkahir Sühreverdi hazretlerinin yeğeni, Şihabüddîn Ömer-i Sühreverdi şöyle anlatıyor: Bir gün, amcamın yanına biri geldi. Yanında bir de buzağı getirmişti. Hayvanı bir ağaca bağlayıp; - Efendim, kabul buyurursanız, bu hayvanı size nezr etmiştim, diye arz etti. Amcam, buzağıya bakıp; - İyi ama bize nezr ettiğin, bu hayvan değil ki, buyurdu. Adam, şaşkın şaşkın amcama bakıyordu ki, o esnada koşarak biri daha geldi yanımıza. Onun da yanında bir buzağı vardı. Amcama hitâben; - Efendim, bir karışıklık oldu. Size nezr edilen buzağı, o değil, işte budur, dedi. Onu bırakıp öbürünü alıp gitti. AHMAK İNSAN Bir gün de; - Ahmak kimdir efendim? diye sordular bu zâta. Cevabında; - Ahmak insan, kendi Yaradan'ına isyan eden insandır. Her türlü günahı işler de, yine kendisini Cennete girmeye lâyık görür, buyurdu. İYİ İNSAN KİME DENİR? Bir gün de; - İyi insan kime denir efendim? diye sordular. Cevabında; - İyi insandan, kimse zarar görmez. O, edeblidir. Kendini kötü, başkalarını iyi bilir, buyurdu. Ve ekledi: - İnsanlardan kendisine çok sıkıntı gelse de, yüzünü ekşitmez ve sabreder. Kötülük yapana da, iyilik eder. Zira onun içinde, kemlikten eser yoktur. Nitekim büyüklerimiz; "Her kaptan içindeki dışına sızar" buyurmuşlardır. www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com