Bir mürşit arıyorlardı

A -
A +

Kâdî Muhammed Zâhid hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. Kendisi şöyle anlatıyor: Talebelik çağında "Nîmetullah" adında bir arkadaşım vardı. Onunla konuşup, Semerkant'tan "Hirât"a doğru yola çıktık. Maksadımız, bizi tasavvufta yetiştirecek bir "mürşit" bulmaktı. Derken bir köyde konakladık. Hava çok sıcaktı. O gün, bu köye "Ubeydullah-ı Ahrâr" adında bir büyük evliyâ zâtın geldiğini öğrenip, ziyaretine gittik. O zât bana bakıp; - Sen neredensin? diye sordu. - Semerkant'tan geliyoruz efendim, dedim. Çok güzel, tesirli ve fasîh konuşuyor, kalbimden geçenleri dile getiriyordu. Onu çok sevmiştim. Ama biz "Hirat"a gitmek için yola çıkmıştık. Ben Hirat'ı düşünürken, bana bakıp sordu: - Hirât'a gitmekten murâdın nedir? Öyle heybetliydi ki, korkumdan cevap veremedim. Benim yerime, arkadaşım cevap verip; - Efendim, onun maksadı tasavvufa girmekti, dedi. O zaman bana gülümseyip; - Mübârek olsun! buyurdu. Sonra elimi tutup, sevgiyle kendine çekince, ben bayılmışım. Ayıldığımda, "Hirat" fikrinin silinmemiş olduğunu gördüm kalbimden. Bu hâlimi anlayıp; - Mâdem çok istiyorsun, git bakalım! buyurdu. Ben bunu izin sayıp, yola çıktım. Ama az sonra hayvanım hastalanıp, yürüyemez hâle geldi. Hayvandan inip yürüdüm. Bu sefer de "gözlerim" başladı ağrımaya. Gözüm iyileşirken "sıtma"ya tutuldum bu defa da. O zaman anladım işin aslını. "O zat gitmemi istemiyor", deyip geri döndüm. Ve bir daha ayrılmadım yanından. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com