Bir nazar kâfi geldi

A -
A +

Ebül Feth-i Serahsî rahmetullahi aleyh, devrinin bir tekiydi. Ebül Fadl hazretlerinin talebesidir. Her velî gibi o da hocasını çok sever, her kavuştuğu şeyi onun bereketinden bilirdi. Bir gün bâzı dostları; - Efendim, bu yüksek mertebeye nasıl yükseldiniz? diye sordular. Cevabında; - Hocamın sayesinde, buyurdu. Ve şöyle anlattı: Bir gün, bir derenin kenarında yürüyordum. Hocam Ebül Fadl da su üstünden bu tarafa doğru geliyordu. Bana şefkatle bir kere baktı. İşte ne olduysa, o bakışla oldu. O bir nazar, alçaklardan yükseğe kaldırdı beni. Ve şöyle özetledi: - Maddî ve mânevî ne kazandımsa, hocamın bereketidir. KERAMET SAHİBİYDİ Bir gün bâzı sevdikleri; - Bize hocanızdan bahseder misiniz? dediler. Şöyle anlattı: Hocam, sıkıntılara sabreder, hiç şikâyet etmezdi. Hak teâlâ onun her isteğini ânında yaratırdı. Dinleyenler; - Bir misal verseniz efendim, dediler. Şöyle anlattı: Evimizin önünde, bir "Dut ağacı" vardı. Mevsimi gelince dut yaprağı toplardım o ağaçtan. Bir gün, yine ağaca çıkmış, yaprak topluyordum ki, hocamı ağacın altında gördüm birden. Ne zaman geldiğini fark etmemişim. Mübârek hocam, aşk-ı ilâhî tesiriyle etrafındaki çok şeyleri görmezdi. Beni de fark etmedi o gün. Ellerini kaldırıp; - Yâ Rabbî, biraz akçeye ihtiyâcım var. Ama bunu senden gayri kimseye söyleyemem, dedi. O anda koca ağaç, "altın" oldu. Kökünden yaprağına kadar. Ama hiç şaşırmadım. Zîra bu hâller, hocam için normal şeylerdi. Hocam bunu görünce; - Yâ ilâhî, ne çok kerem sâhibisin. Ben az bir şey istemiştim, dedi. Ve ayrılıp gitti. O ayrılınca, ağaç eski hâline döndü yine. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com