Bir takvâ örneği

A -
A +

Ahlâksız bir kadın, Hazret-i Ömer'in çok sevdiği bir gence musallat olmuştu. Elde edemeyince, bir kocakarıya gidip; "Beni falan genç ile buluştur" diye yalvardı. O kocakarı; "Olur" dedi. Birlikte kadının evine geldiler. Genç o gece yatsı namazını câmide, Halîfenin arkasında kılmış evine dönüyordu. Tam kadının evi önünden geçerken, kocakarı bahçe kapısında Onu görüp seslendi: "Oğlum, bakar mısın" "Buyur anne!" "Koyunu elimden kaçırdım. Yardım et de şunu birlikte yakalayalım" dedi. Delikanlı bahçe kapısından girince, kapı arkasında bekleyen öbür kadın, kapıyı kilitleyip sarıldı gence. Ama O yüz vermedi. Gözlerini kapayıp; "Yâ Rabbî! Sen bu âciz kulunu günâh işlemekten koru!" diye yalvardı. Kadın bu defa; "Dediğimi yapmazsan bağırır çağırırım, herkese rezil olursun!" diye tehdît etti. O yine aldırmadı. Ve cevap olarak; "Âhirette rezil olacağıma şimdi rezîl olayım" deyince, kadın başladı feryâda. Sesi duyan koşup; "Ne var?" dediler. Kadın, delikanlıyı gösterip; "Bu adam zorla bana tecavüze yeltendi!" dedi. Onlar öfkelenip, genci dövdüler. Ve götürüp Halîfeye teslîm ettiler. Halîfe genci tanıyıp; "Bana doğrusunu anlat" buyurdu. Anlatınca da; "O kadını görsen tanır mısın?" dedi. "Tanırım" deyince, şehirdeki bütün yaşlı kadınları getirtti. Genç bir bakışta; "İşte şu!" dedi. Kadın suçunu îtiraf edince, Halîfe gencin alnından öpüp; "Âferin! Bu davranışın, kıyâmete kadar herkese örnek olsun" buyurdu.