Birinci vazifemiz

A -
A +

İran'da yetişen büyük velîlerden Şirvânî es-Sagîr hazretleri, bir sohbetinde; - Kardeşlerim, en birinci vazîfemiz, dînimizi öğrenmek için bir "İslâm âlimi" aramak veya "Ehl-i sünnet âlimleri"nin kitaplarını bulup okumaktır, buyurdu. Ve ekledi: - Geçen her gün, her saat, çok kıymetlidir. Dünyâya bir daha gelmek yoktur. Şöyle devam etti: - En büyük nîmet, "Sohbet"tir. - Sohbet nedir? dediler. - Sohbet, bir "Ehl-i sünnet âlimi"nin, bir "Allah adamı"nın yanında bulunup, Onun sözlerinden ve nasîhatlerinden istifâde etmektir. Sordular: - Yanında olmak şart mıdır efendim? - Evet. Veysel Karânî hazretleri, Resûlullahı çok sevdiği ve gece gündüz ibâdet ettiği hâlde, Onu görmediği için, Onu gören, yanında oturup sohbetine kavuşmakla şereflenen "Eshâb-ı kirâm"ın hiçbirinin derecesine eremedi. - Hiçbirinin mi hocam? - Elbette. Eshâb-ı kirâmdan derecesi en aşağıda olana bile kavuşamadı. Ve izah etti: - Çünkü derecesi en aşağıda olan bir "Sahâbî", derecesi en yüksek olan bir "Evliyâ"dan çok daha üstün, yüksek ve kıymetlidir. Şöyle bitirdi: - Bir kimse, geçmiş "Evliyâlar"dan herhangi birini çok severse, bu sevgisi sebebiyle o evliyânın kalbindeki "Feyiz" ve "Nurlar"dan bu kimsenin kalbine de akar. Dualarım kabul olmuyor Bir gün de bir genç gelip; - Efendim, duâlarım kabul olmuyor. Ne yapayım? diye dert yandı bu zâta. Mübarek sordu gence: - Namaz kılıyor musun yavrum? Delikanlı dudak büktü. - Eh işte, dedi. - Ne demek eh işte? - Yâni beş vakti tam kılamıyorum. - Olmaz, buyurdu. Duâlarının kabul olmasını istiyorsan, "beş vakit namaz"ını tam kılacaksın. Hem de özenerek. Namaz kılmayanın duâsı kabul olmaz evlâdım. Genç anlamıştı işin sırrını. - Peki hocam, dedi. Söz, bundan sonra hiçbir namazımı kaçırmayacağım. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com