İran'da yetişen Şirvânî es-Sagîr hazretleri, bir sohbetinde; - Kardeşlerim, birinci vazîfemiz, dînimizi öğrenmek için bir "İslâm âlimi" aramak, veya "Ehl-i sünnet âlimleri"nin kitaplarını bulup okumaktır, buyurdu. Ve ekledi: - En büyük nîmet, "Sohbet"tir. Sordular: - Sohbet nedir efendim? - Sohbet, bir "Ehl-i sünnet âlimi"nin, bir "Allah adamı"nın yanında bulunup, Onun söz ve nasîhatlarından istifâde etmektir. Sordular yine: - Yanında olmak şart mıdır efendim? - Evet. - Hikmeti ne efendim? - Sohbet, birlikte bulunmak demektir. Hatta hiç konuşulmasa bile kalbten kalbe feyz akar. Ve daha açıkladı: - Veysel Karânî hazretleri, Resûlullah Efendimiz'i çok sevdiği hâlde, Onu görmediği için, Onu gören, yanında oturup sohbetiyle şereflenen "Eshâb-ı kirâm"ın derecesine yetişemedi. Şaşırdılar: - Hiçbirinin mi efendim? - Evet. Çünkü derecesi en aşağıda olan bir "Sahâbî", derecesi en yüksek olan bir "Evliyâ"dan çok daha üstün, yüksek ve kıymetlidir. Şöyle bitirdi: - Bir kimse, geçmiş Evliyâlardan birini çok severse, bu "Sevgi"si sebebiyle o Evliyânın kalbindeki feyiz ve nurlardan bu kimsenin kalbine de akar. Feyz, "Allah sevgisi" demektir. DUAM KABUL OLMUYOR Bir gün de gencin biri bu zata gelerek; - Efendim, duâlarım kabul olmuyor. Bana ne tavsiye edersiniz? diye dert yandı. Büyük Velî sordu ona: - Namazlarını kılıyor musun evlâdım? Delikanlı büktü boynunu: - Beş vakit kılamıyorum efendim. Buyurdu ki: - İşte sebep bu. Duâlarının kabul olmasını istiyorsan, mutlaka "beş vakit namaz"ını, hem de özenerek kılacaksın. Ve ekledi: - Namaz kılmayanın duâsı kabul olmaz evlâdım. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com