(Dünden devam)Sabah oldu. Hazret-i Süheyb, sabah namazı için mescide gitti.
Ama ondan evvel, Cebrail aleyhisselâm gelmiş, onların hâlini Resulullah’a bildirmişti.
Efendimiz sordular Süheyb'e;
“Bu geceyi nasıl geçirdiniz?”
Başını öne eğdi.
Ve Efendimize;
“Allah ve Resulü daha iyi bilir” dedi.
Efendimiz, o geceki hâllerini bir bir anlattıktan sonra;
“İkiniz de cennetliksiniz” diye ona müjde verdiler.
Hazret-i Süheyb sevindi...
Ne diyeceğini bilemedi!..
Secde-i şükre kapandı.
Ve secdede iken;
“Yâ Rabbî! Tekrar günaha bulaşmadan al ruhumu” diye yalvardı.
Ve öylece kaldı.
Secdeden kalkamadı.
Bunu gören sahabiler gözyaşlarını tutamadılar!
Efendimiz;
“Ey eshabım! Size, daha çok şaşıracağınız bir haber vereyim mi?” diye sordular.
Eshab-ı kiram;
“Buyurun yâ Resulallah!” dediler.
Efendimiz;
“Hifa da şu an evinde ruhunu teslim etti” buyurdular.
Sahabe şaşırdılar!
Daha çok hayret ettiler!
Ve hayretlerinden;
“Allahü ekber! Allahü ekber!” diyerek tekbir getirdiler.
Cenaze hizmetleri eda edildi.
İkisi yan yana defnedildi...