"Bu iş ağır geldi bana!.."

A -
A +

Zeyd bin Sabit (radıyallahü anh) şöyle anlatır: "Hazret-i Sıddık beni istemiş. Kalkıp huzuruna vardım. Hazret-i Ömer de oradaydı. İkisi de Kur'ân-ı kerimi bir yere cem etmeyi/toplamayı bana teklif ettiler. *** Bu iş bana ağır geldi! Hatta dağlardan bile. Cesaret edemedim. Bir nice gün sonra Allahü teâlâ benim kalbime de ilham eyledi ki: "Hayır ve iyilik, Kur'ân-ı kerimi cem etmekte, bir araya toplamaktadır." *** Ben vahiy kâtibiydim... Cibrîl-i Emin'in; Hazret-i Peygambere en son âyet-i kerimeyi kıraat ettiklerinde/okuduklarında bile orada idim. Derhâl harekete geçtim. Çok hayırlı bir işti. Tahta ve kâğıtlarda; taş ve ağaçlarda yazılanları ve Eshabın hafızasında olanları toplayıp Resûl-i Ekrem'in buyurduğu tertip/sıra üzere yazdım. *** Sonra Halifeye götürdüm. Çok memnun oldu! Ona 'İlk Mushaf' dediler..." ** Ali bin Ebi Talib (radıyallahü anh), "Hazret-i Ebu Bekir, insanlar arasında en büyük sevaba kavuşmuştur... Çünkü Kur'ân-ı kerimi toplu hâle ilk getiren odur" demiştir. *** İlk Mushaf yazıldı. Büyük hizmet oldu. Bu mushaf Hazret-i Ebu Bekir'in yanında kaldı... O ahirete göçünce Hazret-i Ömer'in yanında durdu. O da vefat edince Resulullah'ın zevcesi ve Hazret-i Ömer'in kızı Hazret-i Hafsa'nın yanında durdu. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com