Kûfe ahalisi bir gün Hazret-i Ali'ye gelip "Yâ Emîr-el müminin! Fırat'ın suyu taştı, ekinlerimize zarar verdi. Ne olur, bir dua et de suyu azalsın" dediler.
Hazret-i Ali:
"Peki" buyurdu.
Ve kalkıp evine gitti.
Az sonra dışarı çıktı.
Resulullah Efendimizin cübbesini giymiş, mübarek sarığını başına koymuş, asasını eline almıştı.
***
Atına bindi. Orada olanlar ve çocuklar etrafında olmak üzere, Fırat'ın kenarına geldiler.
Orada atından indi.
İki rekât namaz kıldı.
Asayı eline aldı.
Köprüye çıktı.
Hasan ve Hüseyin de yanındaydı.
Asa ile bir işaret etti.
Su hemen alçaldı.
Oradakilere dönüp:
"Bu kadar kâfi mi?" diye sordu.
Onlar sevinip:
"Kâfi yâ Ali! Allah razı olsun" dediler.
***
Bir gün hazret-i Ali'ye:
"Ebu Bekir ve Ömer'in zamanlarında çekişme, kavga, fitne ve ihtilaf hiç yoktu. Sizin ve Osman'ın zamanlarınızda ise çok karışıklık ve fitneler oldu. Acaba hikmeti nedir?" diye sordular.
Hazret-i Ali dinledi.
Ve cevap olarak:
"Sebebi şudur ki, Ebu Bekir ve Ömer'in yardımcıları ben ve Osman idik. Bizim yardımcılarımızsa sizdiniz. Onun için böyle oldu" buyurdu. ("Menâkıb-ı çihâr yâr-i güzîn" kitabından alınmıştır.)