Bu mertebeye nasıl kavuştu?

A -
A +

Habîb-i Acemî hazretlerini isanlar Terviye günü Basra'da, Arefe günü Arafat'ta, bayram günü başka bir yerde görürlerdi. Sevenlerinden bir kişi bir gün; "Habîb-i Acemî hazretleri, bu çok yüksek mertebeye acabâ ne ile ve nasıl kavuştu?" diye geçirdi kalbiden. O an bir ses duydu. Gâibten geliyor ve; "Habîb bu dereceye, Rabbine olan aşırı sevgisi ve mahluklara olan şefkat ve merhameti sayesinde kavuştu" diyordu. BİR NAZARLA Vaktiyle bir katil idâm edilmişti. Yakınlarından biri o gece kendisini rü'yâda gördü. Baktı ki, kıymetli elbiseler giymiş, Cennet bahçelerinde dolaşıyor. Çok şaşırdı. Ve kendisine; "Sen adam öldürüp, çok büyük günah işlemişken bu ni'mete nasıl kavuştun?" diye sordu. Adam neş'eliydi. Cevâp olarak; "Ben îdâm sehpâsında iken, Habîb-i Acemî hazretleri oradan geçti ve bana acıyarak bir kere baktı. Bu ni'mete, o bir tek nazarın hürmetine kavuştum" dedi. HİÇ BAKMADI Habîb-i Acemî hazretlerinin evinde otuz senedir hizmetini gören bir câriyesi vardı. Birgün onu gördü. Ve kendisine; "Ey hâtun, hizmetçimi çağırır mısın?" dedi. O da; "Efendim, hizmetçiniz benim ve otuz yıldır bu evde, sizinleyim" dedi. Hazret-i Habîb cevap verip; "Kusura bakma, Allah aşkı beni sarınca herşeyi unutur, hiçbir şeyi hâtırlayamam" buyurdu.