Mekke’de yaşayıp orada vefat eden Nimetullah Geylani hazretleri, Abdülkâdir-i Geylani hazretlerinin soyundan, bir büyük zattır.
Kerametleri görüldü.
O şehrin vâlisi vardı.
Bir gün birine kızıp;
“Bu şehirde durma, hemen çık git!” diye haber gönderdi...
Bunun için kendisine “sekiz gün” de mühlet verdi.
Adam zor durumdaydı.
Ne yapacağını şaşırdı!
Nimetullah Geylani hazretlerine gelip hâlini arz eyledi.
Bu zat da, vâliye;
“Falan kimseyi bu defalık affet” diye haber gönderdiyse de, vâli, bu ricasını kabul etmedi.
Büyük veli sustu.
Bir şey söylemedi.
Sonra o kimseye;
“Üzülme kardeşim. Bu şehirden sen değil, o çıkacak!” buyurdu.
Birkaç gün geçti...
Vâli görevden alındı.
Ve şehirden sürüldü.
Onun yerine, iyi bir vâli tayin edildi.
● ● ●
Bir gün bu zata;
“Efendim, Allahü teâlânın, bir kulundan razı olduğu nasıl anlaşılır acaba?” diye sordular.
Cevabında;
“O kulun, ibâdet yapmaktan lezzet alması ve günahlardan nefret duymasıyla anlaşılır” buyurdu.
Böyle söyledi.
Ve ilâve etti:
Hadîs-i şerifte;
“Günahtan nefret eden ve ibâdetten lezzet alan, hakiki mümindir” buyurmuştur.