"Burada uyunur mu?.."

A -
A +

Behaeddin-i Buhari hazretleri, talebesinden birini bir yere göndermişti. O talebe, işini halledip geri dönüyordu ki, yorulup, bir ağaç gölgesinde oturdu. Ve uyuyakaldı oracıkta. Derin bir uykuya dalmıştı ki, rüyasında, bu büyük velîyi gördü. Ancak çok heybetliydi mübarek zat. Kendisine hiddetle yaklaşıp; - Oğlum, burası tehlikeli yer. Etrafta aç kurtlar dolaşıyor. Hemen kalk ve acele uzaklaş buradan! buyurdu. Uyanıp, açtı gözlerini. Fakat o da ne? İki aç kurt, hızla kendisine doğru gelmiyor mu? Korkudan fırlayıp kalktı. Ve hızla uzaklaştı oradan. Hiç mola vermeden yürüdü devamlı. Akşam vakti Kasr-ı arifan'a vardı. Bir de ne görsün. Hocası Behaeddin-i Buhari hazretleri yola çıkmış, merakla kendisini bekliyor. Koştu ve hürmetle öptü elini. Büyük veli; - Bizi korkuttun. Tehlikeli yerlerde hiç yatıp da uyunur mu evladım? buyurdu. Genç talebe bir daha şaşırdı. HASTALIKTA ŞİFA VARDIR Bu zat, hasta bir genci ziyaret edip; - Hastalıkta şifa vardır, buyurdu Delikanlı anlamadı. - Nasıl şifa hocam? - Şöyle ki, hasta, hastalığından dolayı şikâyet etmez ve sabrederse, günahları affolur. Ayrıca çok da sevap kazanır, buyurdu. Ve şöyle devam etti: - Sonra hastanın kalbi kırık olur, duaları makbuldür. Hasta, günah işlemeyi düşünemez. Şifa vermesi için Allah'a yalvarır daima. Hem sonra hasta, "ölüm"ü daha çok hatırlar. "Ahiret"i düşünür, günahlarına "tövbe" eder. Bu yüzden Allah'a daha yakın hisseder kendini. Şöyle bitirdi: - Bütün bunlar "şifa"dır işte. Manevi şifa yani. www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com