Yalnız dörtyüz çadırı olan bir tek aşîret, Günden güne güçlenip, buldu çok güç ve kuvvet. Sonra Osmân Gâzi'nin adına izâfeten, "Osmânlı devleti"ni kurdular çok geçmeden. Osmân Gâzi, bir yandan kuruyorken teşkîlât, Yapardı bir yandan da hem fütûhât ve cihat. İnsanlara, Allahın var ve bir olduğunu, Ve Resûl-i ekremin güzel, temiz yolunu, Bildirmek maksadıyla, gayret etti durmadan. Bu yolda savaşmaktan geri durmadı bir an. Osmânlı devletinin meydana getirdiği, Tehlikeyi, Bizans da anladı gâyet iyi. Ve ikibin kişilik bir orduyu, çabucak, Osmân bey üzerine gönderdiyse de, ancak, Osmân Bey, tekfurları uğrattı hezîmete. Devam etti sonra da cihat ile hizmete. "Köprühisar" kalesi alındı çok geçmeden. "Marmaracık" kalesi fetholundu peşinden. Bizans tekfurlarının müttefik kuvvetini, "Dinboz"da mağlub edip, pes ettirdi hepsini. "Kestel, Kale, Ulubat" kaleleri de hemen, Osmânlının eline geçmişti çok geçmeden. Osmânlı'nın, peş peşe zaferler kazanması, Bir yeis ve telâşa düşürmüştü Bizans'ı. Çünkü artık onlara güç yetiremiyordu. Akıncılar dört yanda fütûhât yapıyordu. "İznik" kuşatılarak, geçildi "Yalova"ya. "İmralı" fetholunup, çıkıldı hem "Ada"ya. İmralı adasının fethiyle, Osmânlılar, Artık deniz üssüne sâhip olmuş oldular. Bizans'ın "Bursa" ile olan irtibâtı da, Tam kontrol altına alındı bu arada. İznik civarındaki "Koçhisar" fethedildi. Hem "Rodos" adasına sefer tertip edildi. Bizans'ın zulmünden ve ağır vergilerinden, Kumandanları bile bıkmışlar idi hepten. Bunlar, Osmân Gâzi'nin âdil idâresine, Sığınıp, bakarlardı kurtulma çâresine. Meselâ Harmankaya tekfuru "Köse Mihâl", Gelip Osmân Gâzi'ye içini döktü derhâl. El öpüp, tevâzûyla arz eyledi ki: (Hânım! Bana islâmı öğret, müslüman olacağım. Zîra rüyâda gördüm hazreti Peygamberi. Bana, îmân etmemi buyurdu kendileri.) Anlattı Osmân Gâzi islâmı Mihâl Bey'e. Hazırdı Köse Mihâl artık îmân etmeye. Hemen aşk ve şevk ile söyledi "Şehâdet"i. Kazandı böylelikle ebedî saâdeti.