İstanbul'da medfun bulunan Alî Behcet Efendi, bir gün sevdiklerine; - Âhirette Cehennemden kurtulmak, yalnız Muhammed aleyhisselâm'a tam tâbi olanlara mahsûstur, buyurdu. Ve ekledi: - Dünyâda yapılan hayrât ve hasenât, Resûlullahın yolunda bulunmak şartıyla âhirette işe yarar. Şöyle devam etti: - Resûlullah Efendimize tâbi olmayanların yaptığı her iyilik, dünyâda kalır ve âhiretin harâb olmasına sebep olur. Sonra izah etti: - Yâni, iyilik şeklinde görünen, birer "İstidrâc"dan başka bir şey olamaz. ASIL MAKSADIMIZ Bir gün de bazı sevdiklerine; - Kardeşlerim, meşgaleniz, asıl maksadınızı unutturmasın, buyurdu. Sordular: - Asıl maksadımız nedir ki efendim? - Allahın kullarına iyilik etmektir. İnsanlara yapılacak en büyük iyilik de, onlara "İslâmiyet"i öğretmektir ve sevabı pek çoktur. Merak ettiler: - Ne kadar çok efendim? - Birinin, dinden bir mesele öğrenmesine vesile olmak, "Yüz nafile hac"dan daha kıymetlidir. Bunun için "Ehl-i sünnet âlimleri"nin yazmış olduğu "İlmihâl kitapları"nı her yere yaymalıdır. EHL-İ SÜNNETİN KIYMETİ Bir gün de bazı sevdikleri; - Efendim, "Ehl-i sünnet" îtikadında olan Müslümanlar Cehenneme girecekler mi? diye sordular. Cevaben; - Girecekler, ama sıcaklığını hissetmeyecekler, buyurdu. Şaşırdılar: - Ne kadar iyi efendim? - Evet. Peygamber Efendimiz; "Ümmetim -yâni Onun yolunda olan ehl-i sünnet Müslümanlar- Cehennem acısını hiç duymaz. Günahları bitip Cehennemden çıkarken, acısının hepsini bir an hisseder. Tâ ki Cehenneme girdiğini anlasın" buyuruyor. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com