Cennetten pencere

A -
A +

Be­hâ­ed­dîn-i Bu­hâ­rî kud­di­se sir­ruh, ve­fat edin­ce, bü­yük bir ce­ma­at­le kı­lın­dı na­ma­zı. Ve def­ne­dil­di mü­bâ­rek kab­ri­ne. Bir ta­le­be­si tel­kin ver­di. Ab­dül­kâ­dir adın­da­ki bir ta­le­be­si, gör­dü­ğü bir vak'ayı şöy­le an­la­tı­yor: Mü­bâ­rek ho­ca­mı­zı def­ne­din­ce ka­bir­de­ki hâ­li­ni me­rak et­tim. Ve te­vec­cüh ey­le­dim nûr­lu kab­ri­ne. Rab­bim kal­dır­dı gö­züm­den per­de­yi. Vâ­kıf ol­dum ka­bir ah­vâ­li­ne. Şöy­le ki; Kab­ri­ne bir pen­ce­re açıl­dı "Cen­net"ten. Çok gü­zel "iki hû­ri" içe­ri gir­di­ler. Ön­ce se­lâm ve­rip; - Efen­dim biz, ni­ce za­man­dır si­zi bek­li­yor­duk. Al­la­hü teâ­lâ biz­le­ri sırf si­zin için ya­rat­tı, de­di­ler. Ve ek­le­di­ler: - Siz bun­dan son­ra fe­nâ ve çir­kin hiç­bir şey gör­me­ye­cek­si­niz. Ho­cam hû­ri­le­ri din­le­di. Fa­kat hiç il­ti­fat et­me­di on­la­ra. Hat­tâ göz ucuy­la bi­le bak­ma­dı. - Bi­ze ni­çin bak­mı­yor­su­nuz? de­di­ler. Ce­vâ­ben; - Rab­bi­min dî­dâ­rı­nı gör­me­dik­çe On­dan baş­ka hiç­bir şe­yi gör­me­me­ye ah­det­tim, bu­yur­du. Ve ek­le­di: - Be­ni se­ven­le­re şe­fa­at et­me­dik­çe de hiç kim­se ile meş­gûl ol­ma­ya­ca­ğım. PEY­GAM­BER­LİK VA­Zİ­FE­Sİ Bu zat, bir gün bâ­zı genç­le­re "Emr-i mâ­ruf"un öne­mi­ni an­la­tı­yor­du ki, bir ara; - Bir in­sa­nın kur­tu­lu­şu­na se­bep ol­mak, Pey­gam­ber­lik gö­re­vi yap­mak­tır, bu­yur­du. Şa­şır­dı­lar: - Pey­gam­ber­lik gö­re­vi mi efen­dim? - Evet. Bü­tün Pey­gam­ber­le­rin bir tek va­zî­fe­le­ri var­dı ki, o da, in­san­la­rı gaf­let­ten uyan­dır­mak ve Al­la­hın bir­li­ği­ni her­ke­se teb­lîğ et­mek­ti, bu­yur­du. Ve ek­le­di: - Emr-i mâ­ruf da bu­nun için ya­pı­lır iş­te. www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com