Çiçekten güzel kokardı

A -
A +

Ebû Bekr Ensârî hazretlerine, bir gün bazı gençler gelerek; - Efendim, bize "Peygamber Efendimiz"den bahseder misiniz, dediler. Onlara; - Hayhay, buyurdu. Ve şunları anlattı: Peygamber Efendimizin mübarek vücudu, "Çiçek"ten daha güzel kokardı. Meselâ birinin elini tutsa, o el, günlerce "güzel" kokardı. Bir yerden geçse, "Güzel koku"su mahalleyi sarardı. Bir gün, Enes bin Mâlik'in hânesinde uyuyup terlemişlerdi. Enes hazretlerinin annesi, o terleri, bir çöp ile alıp, küçük bir şişeye koyuyordu ki, uyanıp sordular: - Ne yapıyorsun yâ Rümeysâ? - Mübarek terinizden alıyordum yâ Resûlallah. - Ne yapacaksın onları? - "Esans" olarak kullanacağız. Efendimiz tebessüm buyurdular. "SİZ DE İMAN EDİN!" Bir gün de Medîne'ye bir gayr-i müslim gelip, "Peygamber Efendimiz"den dünyâlık bir şeyler istemişti. Ona, bir "koyun sürüsü" verdi. Öyle bir sürü ki, koca bir vâdiyi dolduruyordu. Bu cömertliği görünce îman etti hemen. Ve koştu kabîlesine, seslendi: - Ey insanlar! Kabîlesi bir anda sardılar etrafını. - Hayırdır, ne var? Onlara, Efendimizin bu cömertliğini anlattıktan sonra; - Koşun, koşun! O zâta siz de îman edin! dedi. Bütün kabîle Mekke'ye gittiler. Hepsi îmanla şereflendiler. BİR TORBA ALTIN! Bir gün de "Doksan bin dirhem" kıymetinde, bir torba dolusu "Altın" getirdiler Efendimize. Aldılar. Tamamını eshâbına dağıttılar. Altınlar tam bitmişti ki, biri daha gelip altın istedi. Efendimiz, kimseye "Yok" demezdi. Ona da demediler. - Her neye ihtiyâcın varsa, git çarşıdan satın al. Ben sonra öderim, buyurdular. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com