"Çık şunun karşısına!"

A -
A +

Uhud Harbi kızıştığında, küffârın arasından, vücudu zırhlarla kaplı biri öne çıkıp, bütün hiddetiyle bağırdı: - Ey Müslümanlar! Karşıma er istiyorum! Resûlullah Efendimiz, hazreti Ali'ye seslendiler: - Yâ Alî, çık şunun karşısına! Hazret-i Ali; - Başüstüne yâ Resûlallah! dedi. Ve arslan gibi gidip dikildi kâfirin karşısına. Sonra hiç fırsat vermeden kılıcını kaldırıp şiddetle çaldı. Müşrikin çelik zırhı kâğıt gibi parçalanmış, kendi de kanlar içinde cansız yere serilmişti. Tekbîr sedâları yükseldi gökyüzüne. Hazret-i Ali bu harpte onaltı darbe almış ve yere düşmüştü ki, o ara hiç tanımadığı biri yanına gelip; - Kalk yâ Alî, saldır şunlara! dedi. Yeniden kuvvet geldi vücuduna. Kalktı ve hücum edip kaçırttı müşrikleri. Ancak merak etmişti o kimseyi. Harpten sonra olanları Efendimize anlatıp sordu: - O zat kimdi yâ Resûlallah? Resûlullah Efendimiz; - O kişi Cebrâil'di! buyurdular. HÜCUM ET ŞUNLARA! Müşrikler, bu harpte Sevgili Peygamberimize hücum etmişlerdi ki, Resûlullah, yine hazret-i Alî'ye seslendiler: - Yâ Alî, hücum et şunlara! Hazret-i Alî; - Başüstüne! dedi. Ve arslan gibi kükreyip, saldırdı kâfirlere. Ancak kılıcı kırıldı o arada. Koştu hemen Efendimize: - Kılıcım kırıldı yâ Resûlallah! O Server, Zülfikâr'ı uzattılar Ona: - Al, bununla savaş! Zülfikâr'ı alıp, kaçırttı düşmanı. Lâkin az sonra yine Resûlullaha karşı hücuma geçtiler. Efendimiz yine Ona seslendi: - Yâ Alî, bunları def et benden! - Başüstüne! dedi ve Zülfikâr'ı çekip dağıttı küffârı. Cebrâil aleyhisselâm, o gün, Onu ve kılıcını şöyle methetti Efendimize: - Yiğitlerden Alî, kılıçlardan Zülfikâr! E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com