Bir gün, Ahmet Mekkî Efendi hazretlerinin huzuruna bir genç gelerek; - Çok günah işliyorum efendim. Ne yapayım? diye sordu. Mübarek, şefkatle baktı gence: - O günahları herkesin gözü önünde mi işliyorsun evladım? - Hayır hocam, gizli işliyorum. - Kimse görmüyor mu? - Hayır efendim. - Hiç mi kimse görmüyor? - Hayır efendim. Gizli yapıyorum. Mânâlı mânâlı baktı gence: - Peki, Allah da mı görmüyor evlâdım? Genç bunu duyunca, bir "Eyvaah!" deyip yere yıkıldı. Ayıldığında, günahlara karşı "nefret" vardı içinde. İstese de yapamazdı artık. Cehenneme girmemenin yolu Talebesinden biri de, kendi kendine; "Hocama gideyim de, Cehenneme hiç girmemenin yolu var mı, bir sorayım" diye düşündü. O anda çalındı kapısı. Açtığında hocasını gördü eşikte: - Buyurun hocam. Hoş geldiniz! - Bana bir şey mi soracaktın evlâdım? Şaşkınlığından kekeledi: - E, e, evet efendim. Peki, sor bakalım İçeri geçip oturdu: - Peki, sor bakalım. - Cehenneme hiç girmemenin yolu var mı diye soracaktım hocam? - Var tabii. Bunun yolu, îmanı ve îtikadı, "Ehl-i sünnet âlimleri"nin bildirdikleri gibi dosdoğru olmak ve âhirete bu doğru îmanla gitmektir. Talebe sordu yine: - Böyle olanlar, hiç mi Cehenneme girmezler efendim? - Hayır, girseler de "hamam sıcaklığı" kadar bir sıcaklık hissederler ancak. - Bu doğru îmanı nereden öğrenebilirim hocam? - Sadece "Ehl-i sünnet âlimleri"nden veya onların yazdığı kitaplarından, buyurdu. Ve dönüp gitti. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com