Çok lütufkârdı

A -
A +

Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri, Evliyânın en büyüklerindendir. Sözlerini yazmak için dörtyüz kişi hazır bulunurdu yanında. Katı kalbli biri Onu görseydi, korkuya kapılır, kalbi yumuşardı hemen. Onun yüzünü gören, Allahü teâlâ'yı hatırlardı. Camiye giderken, halk yollara dökülüp, yüzünü görmek için beklerlerdi. Dergâhında her gün binlerce kişi yemek yer, hizmetçi, her gün kapıya çıkarak; - Yemek isteyen yok mu? Yatmak isteyen yok mu? diye bağırırdı. Evinin ihtiyacı için, çarşıya kendi çıkar, aldıklarını elinde taşıyıp evine getirirdi. Hızır aleyhisselâm ziyaretine gelir, melekler gökten yere iner, sohbetini zevkle dinlerlerdi. İlk vazettiğinde, dinleyen birkaç kişi idi. Ama sonra artıp, cemaat mescide sığmaz oldu. Bağdat'ın en büyük camiinde vaz etti bu defa. Orası da dar geldi. Sonra, büyük bir meydanda, Onun için vaaz kürsüsü koydular İnsanlar, geceleri bile elde kandilleriyle gelir, can kulağıyla dinlerlerdi. Meydan da dar geldi. Bu defa büyük bir tepenin üzerine kürsü kurdular. İnsanlar, akın akın oraya toplanır, büyük bir zevkle dinlerlerdi. ALLAH VE RESÛLÜ BİLİR Bir gün edebten sordular bu zâta. - Eshâb-ı kirâm, Resûlullah Efendimize karşı fevkalade edebliydiler. Mesela huzurunda lüzumsuz konuşmaz, bir fikir beyan etmezlerdi. Hatta bir defasında, "Bugün, günlerden ne?" diye sormuştu. Bunu dahi söylemekten hayâ edip; - Allah ve Resûlü daha iyi bilir, diye cevap verdiler. www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com