Davud aleyhisselâm

A -
A +

Bir gün "Davud Nebî"ye şöyle vahyolundu ki: (Ey Davud, kullarımdan hiçbir kul var mıdır ki, Bana duâ etsin de, o hulûs-ü kalb ile, Ben onun duâsını çevireyim geriye. Kim kapımı çaldı da, onu açılmaz gördü? Kim benden istedi de, eli boş geri döndü? Onlar her ne isterse, gönderirim o demde, İstedikleri şeyler, mevcûttur hazînemde. Kullarıma söyle ki, seviyorsa beni kim, Ona, ondan daha çok fazladır benim sevgim. Ey Davud, bir sevgili görülmüş mü ki aslâ, Sevsin başkalarını, sevgilisinden fazla? Her kim beni ararsa, elbette ki kavuşur, Kim gayriyi ararsa, beni kaybetmiş olur. Kim beni zikrederse, onu ferahlatırım, Bana muhabbetini elbette arttırırım. Herkes unutmuş iken beni gaflet içinde, O kulum âgâh olur, o sevgi ateşinde. Benden râzı olandan, olurum ben de râzı, Kabûl olur indimde, her duâ ve niyâzı. Gönderdiğim belâya, her kim sabredemezse, O, benden bir talepte bulunmasın öyleyse. Kullarımın içinde gizlerim ben dostları, Yalnız sevdiklerime tanıtırım onları. Beni unutanları bile hiç unutmazken, Hep beni ananları hiç unutur muyum ben? Saçarken ihsânımı nice cimri kullara, Cimrilik eder miyim hiç cömert olanlara? Gönderirim dostlara, türlü dert ve belâlar, Ve onlar sabrettikçe, veririm çok sevâplar. Dünyâda korkanlara, korku vermem mahşerde, Benden utananları, utandırmam o yerde. Kim beni sevdiğini iddiâ ediyorsa, Sözü doğru olur mu bütün gece uyursa? Tenhâda aramaz mı herkes sevgilisini, Ben de duymak isterim, gece dostlar sesini. Ey Davud, ne oldu ki kulların hâllerine, "Dünyâ muhabbeti"ni sokarlar kalplerine. Halbuki ben dünyâya vermem hiç değer, kıymet, Onlar nasıl verirler dünyâya ehemmiyet? Ey Davud, rastlar isen beni taleb edene, Bütün imkânın ile, gir onun hizmetine. Kullarıma söyle ki, sevsinler beni hepsi, Ben, beni sevenlerin olurum sevgilisi. Kullarımdan kim beni fazla severse şâyet, O da, kullar içinde görür çok fazla rağbet. Kullarımın içinde, severim sabredeni, Belâma sabretmiyen, kazanamaz ecrini.)