Orhan Gazi, halîm selîmdi. Son derece merhametliydi. Kolay kızmazdı. Kızarsa, belli etmezdi. Çok âdildi. Onun güzel ahlâkına hayran olan Hristiyanlar, kendilerinden idareciler yerine Osmanlı idaresi'ni tercih ederlerdi. İyi bir teşkîlâtçı. Cesur bir kumandan. Mükemmel idareciydi. İlme ve âlimlere hürmetkârdı. Oğluna vasiyeti şöyledir: "Oğul! Saltanatına mağrur olma. Dünyâ saltanatı geçicidir. Lâkin büyük fırsattır. Bunu iyi değerlendir. Rumeli fethini tamamla. Konstantiniyye'yi fethet. Yahut fethe hazırla! Cennet mekân babam Osman Gâzi Han, Söğüt ve Domaniç'ten ibaret bir avuç toprağı beylik yaptı. Biz, onu hanlık yaptık. Sen daha da yücelteceksin! Osmanlı'ya iki kıt'a yetmez. Zîrâ i'lâ-yı kelimetullah, iki kıt'aya sığmayacak kadar yüce bir dâvâdır. Selçuklu'nun vârisi biz olduk. Roma'nın vârisi de biziz. Oğul! Adâletle hükmet. Gazileri gözet! Dîne hizmet edenlere hizmeti şeref say! Fakirleri doyur! Zâlimleri cezalandır. Adâletin en kötüsü geç tecellî edenidir. Geciken adâlet zulümdür! Biz yolun sonuna geldik. Sen başındasın. Cenâb-ı Hak yardımcın olsun." (Devamı yarın) > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com