Dinin güneşi idi

A -
A +

Mazhar-ı Can-ı Canan hazretleri, üstadı Seyyid Nur'dan "rahime-humallahü teâlâ", feyz alarak tasavvufun en yüksek zirvesine yükseldi. Ve bir gece rüyasında; - Ey Mazhar! Seninle yapacak çok işimiz var! denildi kendisine. O, "Ne gibi bir iş?" diye düşünürken; - İnsanların hidayete kavuşmaları, senin vasıtanla olacak! dediler. Hocası Seyyid Nur hazretleri Onu çok seviyordu. Bir gün kendisine; - Ey Mazhar! Senin, Allah ve Resulüne karşı çok muhabbetin var. Bu din, senin vasıtanla yayılacak, buyurdu. Ve ekledi: - Bunun için sana "Dinin güneşi" lakabını münasip görüyorum. SENİNLE İFTİHAR EDİYORUZ Bir gün yine üstadı, tevazu göstererek, eğilip bu talebesinin pabucunu önüne çevirdi. Ve Ona sevgiyle bakarak; - Ey Mazhar! Senin gibilerle iftihar ediyoruz, dedi. Bir başka gün de; - Cenâb-ı Hak, senin gibi kullarını çoğaltsın, buyurdu. EN AKILLI, EN AHMAK Bir gün de bazı sevdikleri; - En akıllı insan kimdir efendim? diye sordular bu zata. Cevaben; - En akıllı insan, ölüme hazırlanandır, buyurdu. - Peki, en ahmak kimdir efendim? - Dünyaya tapandır. Sordular yine: - İhlas nedir hocam? - İhlas, her şeyi "Allah için" yapmak, halis niyete dünya menfaati karıştırmamaktır. Mesela bir sürahi zemzem suyuna, bir damlacık idrar karışırsa, o su içilir mi? - İçilmez elbette efendim. - Şimdi anladınız mı? - Çok iyi anladık efendim. www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com