Seyyid Ebül Vefa hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. Tâc-ül arifin diye tanınır daha ziyade. Babası da o zamanın velîlerindendi. Ölüm hastalığında hanımını çağırıp; - Ey hanım! Öyle zannediyorum ki, vefatım yaklaştı. Benden sonra, bir çocuk dünyaya getirirsin. Bu çocuk büyüyünce, büyük evliyâ olur. Henüz doğmadan önce kerametleri görülür. Onun sayesinde, pek çok insan hidâyete kavuşur, dedi. Ve az sonra ayrıldı dünyadan. Bir ay sonra da o köy halkıyla birlikte oradan göç ettiler. Derken bir yerde mola verildi. Bir bostan kenarıydı bu yer. O kafileden birkaç kişi, o bostandan izinsiz kavun koparıp, kervan halkına dağıttılar. Bir parça da bu hanıma verdiler. Ancak o kavunu yer yemez şiddetli bir ağrı saplandı kadının midesine. Ve istifra edip, çıkardı bütün yediğini. İşte o anda hatırladı beyinin vasiyetini. Kendi kendine; "O haram kavunu yedim, ama karnımdaki oğlum, kerametiyle çıkarttı bana onu" diye düşündü. Aradan iki ay geçti. Ebül Vefa hazretleri, teşrif etti dünyaya. ÎMÂNLA ÖLMEK İÇİN Bir gün bu büyük velîye; - Efendim, günah işlemekle îmân gider mi? diye sordular. Cevaben; - Îmân gitmez ama, küçük günaha devam etmek, büyük günaha sebep olur. Büyük günaha devam da insanı küfre sürükler, buyurdu. - Çâre ne efendim? - Kim îmânla ölmek istiyorsa, farzları yapıp haramlardan kaçınsın, buyurdu. Ancak böyle kurtarır îmânını. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com