Dört deve yükü buğday

Bir gün, Hazret-i Osmân'ın bir hizmetçisi, Resûlullaha dört deve yükü buğday getirip; - Bunlar, Efendimin hediyesidir, diye arz etti. Resûlullah; - Peki, Efendine selâm söyle! buyurdu. Ve hepsini "Muhâcirler"e taksîm etti onların. Hizmetçi dönünce, Hazret-i Osmân sordu: - Resûlullah ne yaptı buğdayları? - Muhâcirlere dağıttı efendim. Bunun üzerine dört deve yükü daha gönderdi. Efendimiz, onları da "Ensâr"a dağıttı tamamen. Hizmetçi gelince, Hazret-i Osmân sordu: - Resûlullah ne yaptı buğdayları? - Hepsini Ensâr'a dağıttı efendim. Dört deve yükü daha gönderince Resûlullah sordu: - Efendinin ne kadar buğdayı kaldı? - Hiç kalmadı yâ Resûlallah. O zaman; - Yâ Rabbî! Kim bana bir ihsânda bulunduysa, az çok karşılığını verdim. Lâkin Osmân'ın ihsanlarından âciz kaldım! diye arz etti. O anda Cibrîl-i emîn gelerek, Cenâb-ı Hakkın; "Biz Osmân'dan râzı olduk ve Onu âhiret hesabından muaf kıldık!" buyurduğunu haber verdi. OSMÂN'I SANA HAVÂLE ETTİM Bir gün de yedi tabağı "Altın"la doldurup, yedi hizmetçisiyle hediye gönderdi Efendimize. Resûlullah; - Peki, efendinize selâm söyleyin! buyurdular. Ama ayrılıp gitmiyordu hizmetçiler. Efendimiz sordu: - Başka bir şey mi var? - Yâ Resûlallah! Bizleri de tabaklarla birlikte hediye etti size. O Server o kadar memnun oldu ki; - Yâ ilâhî! Osmân'ı sana havâle ediyorum! buyurdular. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com