"Duâ edin, oğlum olsun!"

A -
A +

Mazhar-ı Cân-ı Cânân hazretlerinin her duâsı kabul olurdu. Bir gün, huzûruna dostlarından biri gelip; - Efendim, duâ edin de Hak teâlâ bana bir oğul versin, diye yalvardı. Mazhar-ı Cân-ı Cânân çok severdi bu kimseyi. O da buna güvenerek, büyük velinin kaftanına yapışıp; - Vallahi bana bu konuda bir müjde vermedikçe eteğini bırakmam, deyiverdi. Büyük velî kapadı gözlerini. Bir müddet murâkabeye daldı. Sonra başını kaldırıp; - Üzülme, Hak teâlâ sana yakında bir erkek evlât verecek, buyurdu. Aradan bir sene geçti. Bir "Erkek çocuğu" oldu adamcağızın. Sevinçten uçuyordu. Mazhar-ı Cân-ı Cânân hazretleri, zaman zaman insanlara bâzı müjdeler verirdi. Ancak inanmayanlar da vardı etrafında. Bir gün yine bir müjde vermişti. Bunlar yine yalanlayıp; - O söylediğin imkânsız, dediler. Bir gün, o kimselerin de bulunduğu bir yerde; - İçinizde bana inanmayan varsa, önceki Velîlerden bir hakem seçelim. Bizim sözlerimizi o doğrulasın, buyurdu. Onlar hemen; - En büyük hakem Resûlullahtır. O tasdîk ederse, biz de inanırız, dediler. Büyük velî; - Pekâlâ, buyurdu. Bir Fâtiha-i şerîfe okuyup, gönderdi Peygamber-i zîşânın mübârek rûhuna. O anda fevkalâde bir şey oldu. Resûlullah Efendimiz göründü oradakilere. Ve kendi sesleriyle; - Evet, Mazhar'ın müjdeleri doğrudur! buyurdu. Eh, bahaneleri kalmamıştı. Gözleriyle görmüş, kulaklarıyla işitmişlerdi zîra. Çok mahcup oldu hepsi de. Ellerini öpüp, talebesi olmakla şereflendiler. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com