Seyyidet Nefîse hazretleri, takvâsı meşhur, duâsı makbul, mübarek bir hanımdı. Hangi hastaya duâ etse, derhal şifâ bulurdu. Bir gün İmâm-ı Şâfiî hazretleri hasta oldu. İyi olması uzayınca, bir talebesini bu hanıma gönderip; - Seyyidet Nefîse'ye git. Şifâ için duâ iste! buyurdu. Talebe, gidip çaldı bu hanımın kapısını: - Efendim, hocamın selâmı var. Şu anda çok hastadır. Duânızı istirham ediyor. Seyyidet Nefîse dua etti: - Allahü teâlâ, İmâma hayırlı şifâlar versin! Talebe döndüğünde sıhhatte buldu hocasını. Allah rahmet eylesin Aradan bir müddet geçmişti ki, İmâm tekrar hastalandı. Yine bir talebesini gönderip; - Seyyidet Nefîse'ye git, şifâ için duâ iste! buyurdu. Talebe, koştu yine o kapıya. İletti hocasının ricasını. Mübarek hanım, bu defa değişik dua etti. Az tefekkür ettikten sonra ellerini açtı ve; - Allahü teala hocana rahmet eylesin! buyurdu. Talebe şaşkın vaziyette geri döndüğünde, hastalığın artmış olduğunu gördü. İmâm sordu: - Duâ istedin mi? - Evet efendim. - Ne dedi? - Allah hocana rahmet eylesin, dedi. Hazret-i İmâm; - Vefat edeceğimi haber vermiş! diye mırıldandı yavaşça. Ve hemen; "Cenazemde Seyyidet Nefîse de bulunsun!" diye vasiyet eyledi. Ardından vefat etti. Talebeleri, koştular Seyyidet Nefîse hazretlerine. Vefat haberini verip, vasiyetini bildirdiler. Ancak o günlerde sıhhati iyi olmadığı için, cenazeye gidemedi. Bu defa cenazeyi onun yanına getirdiler. En geri safta durup, namazını kıldı. Mübarek hâtun, otuz yıldır, "Yâ Rabbî, oruçlu iken rûhumu al!" diye duâ ediyordu hep. Kabul oldu bu duası. Oruçluyken verdi rûhunu. Kendi kazdığı mezara defnedildi. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com