Büyük âlim Ahmet Mekkî Efendi hazretleri, bir sohbetinde; - Biz kuluz. Kulluk vazîfemizi yapmamız lâzımdır, buyurdu. Ve ekledi: - Bunun için önce Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiği gibi "doğru îman" etmemiz, sonra da İslâmiyetin emir ve yasaklarını öğrenip, bunlara uymamız lâzımdır. Sözüne devamla; - Bu dünyâ, âhiretin tarlasıdır, buyurdu. Burada tohum ekmeyip, yaratılışta bulunan, toprak gibi yetiştirici kuvvetini işletmeyenlere yazıklar olsun! Zehirli tohum Sordular: - Toprağı işletmemek nasıl olur efendim? - Oraya bir şey ekmemekle veya "zehirli tohum" ekmekle olur. Merak ettiler: - Zehirli tohumdan maksat nedir ki efendim? - Dîni, dinden haberi olmayanlardan öğrenmek ve "din düşmanları"nın, "mezhebsiz"lerin kitaplarından, mecmualarından okumaktır. Ve daha açıkladı: - Çünkü din câhilleri nefsine uyar, keyfi peşinde koşar. Dîni, işine geldiği gibi söyler, yazar. Böylece karşısındakinin nefsini azdırır, kalbini karartır, hatta dinden çıkarır. Din nereden öğrenilir? Ve ilave etti: - Başka ilim kollarında söz sâhibi olup ihtisas kazanmakla insan din adamı olamaz, din kitabı yazamaz ve din bilgisi veremez. Sordular: - Din nereden öğrenilir efendim? - Hakiki âlimlerden. - Onlar kimlerdir ki hocam? - Gerçek âlimler, "Ehl-i sünnet âlimleri"dir ki, bunlar nakli esas alır, kendi kafalarından bir şey söylemez ve yazmazlar. Şöyle bitirdi: - Böyle bir "din âlimi"ni ele geçirmek, en büyük kazançtır. Onun bakışları, ruhlara işler. Sözleri, kalblere tesir eder. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com