Hak dostlarından Tâcüddîn Zâhid-i Geylânî hazretleri, bir gün sevdiği bir gence; - Yavrum! "Dünyâ"da kalmak zamanı pek azdır, buyurdu. Bu zamanın da çoğu boş yere geçmiş, geriye pek azı kalmıştır. Ve ekledi: - "Âhiret" ise sonsuz olup, orada başa gelecek şeyler, bu birkaç günlük işlere bağlıdır. Bundan sonra, ya "sonsuz nîmetler", yâhut bitmez tükenmez "azablar" vardır. Peygamberimiz bunları haber vermiştir ki, elbette olacatır. Şöyle devam etti: - Yavrum! Şimdiden sonra Allahü teâlânın beğendiği işleri yapmaz, az bir emekle ve kısa bir sıkıntı ile, "sonsuz nîmetler"e kavuşmazsak, yarın kıyâmet gününde, Allahü teâlânın huzuruna ne yüzle çıkabiliriz? Derin bir nefes aldı: - Bu "gaflet uykusu" ne vakte kadar sürecek? Gaflet pamuğu kulaklardan ne zaman atılacak? Bir gün, gözlerden perdeyi kaldıracak, kulaklardan gaflet pamuğunu çıkaracaklar. Fakat faydası olmayacak. O zaman pişmanlıktan, utanmaktan başka yapılacak şey olmayacak. Son olarak; - Öyleyse, ölüm gelmeden önce yapılacak işi yapmalı, yüzü ak olarak Allahü teâlâyı özleyerek cân vermelidir, buyurdu. Önce yapılacak iş Delikanlı sordu: - Yapılacak iş nedir hocam? - Önce îman ve îtikadı düzeltmelidir evlâdım. - Neye göre efendim? - "Ehl-i sünnet âlimleri"nin bildirdiğine göre tabii ki. - Sonra hocam? - Bundan sonra, fıkıh kitaplarında yazılı olan "İbadet bilgileri"ni öğrenmeli ve yapmalıdır. - Sonra? - Sonra da "Tasavvuf" yolunda ilerlemeye sıra gelir. Fakat bu, kimsenin bilmediği şeyleri bilmek, kimsenin görmediği şeyleri görmek için değildir. - Ya ne içindir efendim? - "Hakîkî îman"a kavuşmak, yâni İslâmiyete uymakta kolaylık duymak içindir. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com