Ecnebi gözüyle Murat Han...

A -
A +

"Halkondil" adındaki Bizans târihçisinin, Bâzı tasbitleri var "Gâzi Murat Hân" için. Diyor ki: Sultân Murat, bir hayli tehlikeler, Görmüş ve atlatmıştır hepsini birer birer. Çok hayırlı işler de yapmış olan "Murat Hân", Pek fazla sevilirdi askeri tarafından. Gerek Anadolu'da, gerekse Rumeli'de, Otuzyediden fazla harbe girdi devrinde. Bulunurdu kendisi ordusunun başında. Hep muzaffer olmuştur yine her savaşında. Görülmedi bir harpte yerini terk ettiği. Olmadı, düşmanına hiç arka çevirdiği. İşlerini güzelce ederdi tanzim, tedbîr, Ve menfaatlerini elde ederdi bir bir. Şiddetle harb ederdi ordusunun başında. Telâşa kapılmazdı aslâ savaşlarında. Eğer ki askerine verseydi istirâhat, O, avla uğraşır ve bilmezdi aslâ râhat. Dâimâ çalışmış ve hep gayret sarfetmiştir. Bu hususta, önceki sultânları geçmiştir. Gençliğinde ne kadar cevval ve çalışkansa, İhtiyarlığında da öyle idi bilhassa. Bir iş yapacak olsa, düşünür, ölçer, biçer, Ve yardımcılarına danışırdı her sefer. Kuvvetle yapışırdı her işin sebebine. Bir şeyi ihmâl etmez, unutmazdı hem yine. Bir millet, kendisine boyun eğmişse eğer, Onlara, şefkat ile davranırdı her sefer. Saraydaki ecnebî çocuklarına bile, Yumuşak ve şefkatle ederdi muâmele. Ne derece idiyse şefkat ve merhameti, Fazlaydı o kadar da şiddet ve celâdeti. Ayrıca sür'atli ve seriydi mükâfâtta. Âdetiydi herkesi adıyle çağırmak da. Harplerde, askerine hep bir nutuk verirdi. O nutukla, onları cesâretlendirirdi. Yanlış ve hatâlı iş yapan kişileri de, Cezâlandırıyordu en şiddetli şekilde. Birine, bir hususta bir söz verseydi şâyet, Ona, her hâl-ü kârda ediyordu riâyet. Aleyhinde çalışıp gayret eden insanlar, Kurtulamamışlardır elinden yine zinhar. Kendi maiyyetini, yine aynı şekilde, Âdetâ titretirdi hiddet ve şiddetiyle. Bütün bunlara rağmen çok da şefkatli idi. Teb'asına, âdetâ o bir "Baba" gibiydi. Öyle müşfik, yumuşak olurdu ki çok zaman, Böyle olamamıştır başka hiçbir kumandan.