Efendimiz mahzun olmuştu

A -
A +
Hazret-i Hatice (radıyallahü anha), Efendimizle sözlüyken, kendilerine birini gönderip "Etraftan bana 'Sen zengin bir kadınsın. O fakir kimseyle nasıl evleniyorsun?' diyorlar. Bana, çeyiz olarak az bir şey gönderirsen, ben onları kendi malımla çoğaltır, senden gelmiş gibi herkese gösteririm" diye haber saldı.
Efendimiz üzüldü.
Zira hiç malı yoktu.
"Kimden ödünç alayım?" diye düşünürken, Hazret-i Ebu Bekir'i hatırladı. Doğruca onun manifatura dükkânına vardı. Hazret-i Ebu Bekir kapıda karşıladı Efendimizi.
Hürmetle aldı içeri.
Lakin üzgün gördü.
Çok da merak edip "Yâ Muhammed! Sizi düşünceli görüyorum" dedi.
Resûl-i Ekrem:
"Evet yâ Eba Bekir! Hatice'ye, çeyiz olarak bir şeyler göndermem gerekiyor" buyurdu.
O bunu öğrendi.
Onu teselli etti:
"Üzülmeyin, Şam'dan bir kervanım gelmek üzeredir ve hepsi yetmiş devedir. O kervanı, çeyiz olarak Hatice'ye gönderin" dedi.
Az vakit geçti.
O kervan geldi.
Hazret-i Ebu Bekir, kervan başına "Bunu, şehirde sokak sokak dolaştır. Ta ki herkes görsün" diye emretti.
Kervanbaşı:
"Başüstüne" dedi.
Ve emri ifa etti.
Böylece Efendimiz rahatlamış ve Hazret-i Ebu Bekir'e çok dua buyurmuşlardı.