En lüzumlu iş!..

A -
A +

Hindistan'ın büyük velîlerinden Seyfeddîn-i Fârûkî hazretleri, bir sohbetinde; - Kardeşlerim, gençlik çağı, ömrün en kıymetli zamanıdır, buyurdu. İnsanın sıhhatli, kuvvetli olduğu zamandır yâni. Bu zaman, her gün biraz daha azalıyor. Erzel-i ömür olan ihtiyârlık yaklaşıyor. Şöyle devam etti: - Yazıklar olsun ki, bugün çok insanlar, en lüzumlu iş olan İslâmiyeti öğrenmeyi ve ibâdet etmeyi, hayâl olan erzel-i ömre bırakıyor, en kıymetli olan gençlik zamanını, en kötü şey olan, nefsin arzularına kavuşmak için sarf ediyorlar. Ve ilave etti: - Halbuki Peygamberimiz; (Yarın yaparım diyenler, aldandı, ziyan etti) buyuruyor. Allahü teâlâ, biz insanları ne için yarattı biliyor musunuz? - Ne için efendim? - Kendi sevgisine ve rızâsına kavuşmak için yarattı. Hep nefislerimizin arzuları peşinde koşan bizler ne zaman aklımızı başımıza toplayacağız? Ne zamana kadar, bu nîmetten mahrum kalacağız? Nefsi ve şeytanı sevindirmeye ve Allahü teâlânın rızâsından mahrum kalmaya ne kadar devam edeceğiz? Ve sordu onlara: - İnsanın, Allahü teâlânın sevgisine kavuşmasına mâni olan en kuvvetli düşman nedir biliyor musunuz? Merak ettiler. - Nedir hocam? - Nefsin arzularıdır. Bu arzular bitmez ve tükenmez. Hepsi de çok zararlıdır. Halbuki Allahü teâlâ, dünyâ lezzetlerini yasak etmedi. - Ya neyi yasak etti efendim? - Bunların, azgınca, taşkınca, zararlı olarak kullanılmasını yasak etti. Bu dünya, hayaldir Bir gün de bir sevdiğiyle sohbet ediyordu ki; - Bu dünyâ hayâldir, buyurdu. Adamcağız anlayamadı. - Dünyâ hayâl midir hocam? - Evet, bir rüyâdır dünyâ. Sevgili Peygamberimiz; "İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar" buyuruyor. Bu dünyada, sonsuz âhiret nimetlerini kazanamayanlara yazıklar olsun! Sordular: - Bu nasıl kazanılır efendim? - İslâmiyeti öğrenmek, öğretmek ve öğrendiğine göre yaşamakla kazanılır. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com