Evlât, babası gibi olur

A -
A +

Ahmet Mekkî Efendi'nin torunlarından Tâhâ Bey ile tâ o günlerden beri (yâni 40 senedir) dostluğumuz var. Dedesinin yanında öyle edebliydi ki, târifi imkânsız. Bu hâline gıbta eder, hayranlık duyardım. Kırk yıl geçmesine rağmen, dedesinin yanındakki o edebli hali gitmiyor gözümün önünden. Eee büyükler; "Evlât, babası gibi olur" buyurmuş ya. İşte ben, Tâhâ Abi'de gördüm bunun müşahhas misalini. Kendisi çok zekî, engin kültürlü, bir o kadar mütevâzı, dînî mâlumatı çok olan, saygıdeğer bir âbimiz. (Buradan sevgi, saygı ve selâmlarımı gönderiyorum kendisine.) O, şöyle anlattı bir gün: Dedem evde hasta yatarken, bir talebesi çaldı kapıyı. Medenî Bey (Ahmet Mekkî Efendinin merhum oğlu) koşup açtı kapıyı: - Buyurun kardeşim. - Ders için gelmiştim de... - Babam hasta. Sonra gelseniz olmaz mı? Delikanlı boynunu büküp; - Peki, dedi. Ve dönüp gitti. Ancak dedem, işitmişti bu konuşmaları. Seslendi içeriden: - Medenî! Kimmiş gelen? - Bir talebeniz babacığım. Ders için gelmiş. - İyi, hemen içeri al. - Hastasınız diye geri gönderdim babacığım. Sonra gelecek. - Hayır hayır! Koş çağır. Dînini öğrenmek için gelen kimse, hiç geri çevrilir mi? Medenî, koşup çağırdı genci. Dedem kalktı ve dersini okutup gönderdi çocuğu. Bu işin vebâli var Tâhâ Abi, bir gün de şunu anlattı bana: Dedem, bir pazar günü, Fâtih Câmiindeki vaazına gitmek için hazırlanırken, ninem rica etti: - Efendi, bugün gitmeseniz olmaz mı? - Neden hanım? - Hava çok soğuk. Şiddetli tipi var dışarıda. Göz gözü görmüyor. - Olsun, gitmem lâzım. - Ama hasta olursun. - Olmam inşallah. Bir Müslüman, vaaz için camiye gelir de beni bulamazsa, bunun hesabını nasıl veririm âhirette? Ve çıkıp gitti. Hem de o şiddetli tipide. Ve yarım saat yol yürüyerek... E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com