Adiyy bin Müsafir hazretlerinin huzuruna bir sevdiği gelerek; - Efendim uzun bir yolculuğa çıkacağım, duânızı almaya geldim, diye arz etti. Adiyy hazretleri; - Selâmetle git. Yolda önüne vahşi hayvanlar çıkarsa, onlara hitâben; "Ey hayvanlar! Adiyy bin Müsafir'in emriyle önümden çekilin!" diye nida et, buyurdu. Ve ekledi: - Denizde yolculuk yaptığında fırtınaya tutulup, dalgalar yükselirse; "Ey deniz! Adiyy bin Müsafir'in emriyle sâkin ol!" diye nida eyle. O kimse; - Peki efendim, deyip çıktı yola. Gerçekten ıssız bir yerden geçiyordu ki, vahşi hayvanlar çıktı önüne. Bu zâtın tembihini hatırlayıp; - Çekilin önümden! diye bağırdı. O anda mıh gibi durdular yerlerinde. Başları önlerinde ve mahcubiyet içinde terk ettiler o yeri. Hem de geri geri. Sonra gidip bindi bir gemiye. Bir müddet sonra kuvvetli bir fırtına koptu âniden. Dalgalar, dağlar gibi yükselince, hatırladı yine o büyük zâtın tembihini. Gemileri neredeyse batıyordu ki; "Ey deniz sâkin ol!" diye seslendi. O anda deniz sâkinleşti. Rüzgâr durdu. Dalgalar duruldu. O da kurtuldu tehlikeden, yolcular da. ÖNCE DÎNİNİZİ ÖĞRENİN! Bir gün de, bazı gençlere; - Önce dîninizi öğrenin, buyurdu. Gençler; - Nereden öğrenelim efendim? dediler. - Yalnızca "Ehl-i sünnet âlimleri"nin kitaplarından, buyurdu. Çünkü bu âlimler nakli esas alırlar. Başkaları kendi kafasından da yazar ve söylerler ki, on para bile etmez. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com