Halîfe Hazret-i Ömer radıyallahü anh bir gün yeni ve temiz bir elbise giyerek çıktı evinden. Namaz için câmiye gidiyordu. Ama gidemedi. Zîra bir hâdise oldu. Şöyle ki, hazret-i Abbâs'ın radıyallahü anh evinin önünden geçerken yağmur oluğundan "kanlı su" döküldü üzerine. Üzeri kirlendi. Üzülüp kederlendi. Derhal emir verip kaldırttı o oluğu oradan. Meğer hazret-i Abbâs damda yaralı bir kedi yavrusunu yıkamış ve kanlı suyunu vermişti o oluğa. Halîfe eve gitti. Üstünü değiştirdi. Ve yine aynı yere geldi. Zîra Hazret-i Abbâs'ın gönlünü alacaktı. Kapıdan seslendi: "Yâ Abbâs!" "Buyur yâ Ömer!" "O oluğu kaldırttığım için özür dilerim. Başkasına da bir zarar vermesin diye öyle yaptım, beni mâzur gör" buyurdu. Hazreti Abbâs aşağı indi. Ve sordu hemen: "Yâ Ömer! O yağmur oluğunu oraya kimin koyduğunu biliyor muydun?" "Hayır bilmiyordum" "O oluğu oraya, bizzat Efendimiz aleyhisselâm hem de kendi mübârek eliyle koymuştu yâ Ömer." Hazret-i Ömer titredi: "Efendimiz mi dedin?" "Evet Efendimiz." "Eyvâh! Ben ne yaptım?" deyip başladı ağlamaya. Bin pişmândı öyle yaptığına. Düşündü taşındı. Bu işi düzeltmeliydi. "Yâ Abbâs! Sırtıma bas da, o oluğu tekrar eski yerine sen koyuver" dedi. Hazret-i Abbâs; "Peki olur" dedi. Ve Halîfenin sırtına basarak, o oluğu eski yerine kendi eliyle yerleştirip indi çabucak. Ooh, elhamdülillah! Halîfe rahatlamıştı... > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com