Eyvah, ben ne yaptım!

A -
A +

Balıkesir erenlerinden Barak Baba'yı rahime-hullahü teâlâ sevmeyen biri vardı ki, çirkin şeyler söylerdi hakkında. Hatta hakaret dolu bir mektup yazıp, gönderdi bir gün. Barak Baba, okuttu onu bir talebesine. Sükunetle dinledikten sonra; - Yaz! dedi. Ve özetle şu mektubu yazdırdı: "Muhterem kardeşim. Evet, sizin de buyurduğunuz gibi ben Rabbimin beğendiği gibi bir kul olamadım. Halbuki en büyük arzum bu idi. Ne olur, dua edin de, bu arzuma kavuşayım, vesselâm". Sonra o talebeye; - Bu mektubu, o kimseye götür! buyurdu. Talebe götürdü mektubu. Adam açıp okuyunca; - "Eyvah!" dedi kendi kendine. "Ben ne yaptım? Bu zat, bizim gibi alelade bir insan değilmiş". Mahcup ve pişmandı. Dergâha koşup, diz çöktü önünde. - Affedin hocam, dedi. Hakkınızda yanlış fikre saplanmışım. Büyük Velî ona sevgiyle bakıp; - Sen çok iyi bir insansın, buyurdu. Adam daha da şaşırdı. - İyi insan mıyım efendim? - Evet. İyi biri olmasaydın, pişman olup bu kapıya gelmezdin, buyurdu. Ve söz aldı ondan: - Sen şimdi söz ver. Bana dua edecek misin? Ellerine sarılıp; - Hem de ömür boyu efendim, dedi. HUZURLU OLMAK İÇİN Biri de bu zata gelerek; - Huzurlu olmak istiyorum efendim. Ne yapayım? diye sordu. Cevabında; - Günah işleme, buyurdu. Huzursuzluk, günah işlemekten olur. Ayağımız taşa takılsa, evde tabak kırılsa, işlediğimiz bir günah sebebiyledir. Ve ekledi: - Ayrıca kendini beğenme. Kendini beğenen de huzurlu olamaz. www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com