Seyyid Sıbgatullah hazretleri anlatır:
“Bizim yolumuzun esası, sohbet ve muhabbettir.
Sohbet muhakkak lâzımdır. Sohbet; dünya bağlılıklarını keser ve insana hakiki imânı kazandırır.
İşin başı, sohbettir.
İnsan sohbetle yücelir.
Eshabın, birbirlerine;
‘Gelin, Efendimizden bahsedelim de imânımız tazelensin’ sözlerindeki imândan maksat, sohbettir.
Yani ‘Bir miktar sohbet edelim de imânımız kuvvetlensin’ derlerdi.”
● ● ●
Komşu kasabadaki talebelerinden biri hastalanmıştı.
Ölüm döşeğindeyken;
"Ey mübarek hocam, himmetinizi istirham ediyorum" diyerek hocasından yardım istedi.
Zira çok seviyordu.
Ve büyük biliyordu.
Seyyid Sıbgatullah hazretleri, o anda talebeleriyle sohbet ediyorlardı. Bir ara sohbeti yarıda kesip, Abdürrahman Tâgi'yi, o talebesine gönderdi.
O da bu emri aldı.
Hemen yola çıktı...
Kısa bir zaman sonra o hasta talebenin evine vardı ve onu, iyileşmiş, oturuyor gördü.
Sıhhate kavuşmuştu.
● ● ●
Bu zat bazen konuşurdu.
Bazan da sükût ederdi.
Bu yüksek insanların hâllerini bilmeyenler, “acaba niçin bize bir şey anlatmıyor?” deyince;
"Sükûtumuzdan istifade edemeyen, konuşmamızdan da edemez” buyururdu...