Şakik-i Belhi hazretleri "rahime-hullahü teâlâ", gençlik senelerinde, gençlerin reisiydi. Mecusilerin tapınağına gitti bir gün. Arkadaşlarına; - Haydi içeri girip bakalım. Ateşe nasıl tapıyorlar? dedi. Ve birlikte girdiler tapınağa. Gördüler ki, genç biri önünde ateş yakmış, ona karşı secde yapıyor. Yanına yaklaşıp; - Bu ateşe niçin ibadet ediyorsun? Allah'a iman et ki, ahirette azaptan kurtulasın, dedi. O böyle dediyse de, genç aldırmadı. Hatta sinirlenip, kuvvetli bir tokat attı suratına. Hazret-i Şakik, çok üzüldü. Hemen tapınağın dışına çıkıp; - Arkadaşlar, o Mecusi genç, benim halimin bozukluğu sebebiyle iman etmedi, dedi. Tövbe edip, için için ağladı. Sel gibi gözyaşları aktı yanaklarına. O gün İslâm ilimlerini öğrenmeye başladı. Ve büyük bir "âlim" olup, Belh'e geldi tekrar. Fakat uzun seneler geçmişti aradan. Talebesiyle birlikte o tapınağa geldiler. Gençlere; - Gelin şu tapınağa girip ateşe tapanları görelim de Rabbimize şükredelim, buyurdu. Ve girip, ateşe tapınan yaşlı birinin önüne gelerek; - Bırak bu ateşe tapmayı, Müslüman ol! buyurdu. Yaşlı adam; - Peki olur, dedi. Ve Şehadet'i getirip Müslüman oldu. Hazret-i Şakik sordu: - Yıllar önce, burada bir genç vardı. O şimdi nerededir, yaşıyor mu acaba? - O genç benim, dedi. Hazret-i Şakik şaşırdı: - Peki, ben o zaman da sana Müslüman olmanı teklif etmiştim. Kabul etmemiştin. Şimdi neden kabul ettin? - Bilmiyorum. O zaman sana inanmamış, hatta kızmıştım. Ama şimdi sözün kalbime işledi ve seni çok sevdim, dedi. >> www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com