Bağdat'ta yetişen velîlerden Şeyh İsmâil Enarânî hazretleri, bir gün sevdiği bir gence; - Ey oğlum! Bu gençlik zamanını büyük nîmet bil! Elden geldiği kadar bu zamanı, Allahü teâlânın râzı olduğu işleri yapmakla geçir! buyurdu. Bunun için iki şey çok mühimdir. Delikanlı sordu: - Onlar nedir efendim? - Birincisi, îmanı ve îtikadı, "Ehl-i sünnet âlimleri"nin bildirdiklerine göre düzeltmek, ikincisi de, fıkıh bilgisini iyi öğrenip, işleri ve ibâdetleri bu bilgiye uygun yapmaktır oğlum. Ve ekledi: - Bu ikisini hakkıyla yapabilen, dünyâda da âhirette de felâketlerden kurtulur. Genç sordu yine: - Îman ve ibadet bilgilerini nereden öğrenelim efendim? - Ehl-i sünnet âlimlerinden tabii ki. - Onlar yoksa hocam? - Onlar yoksa, o büyüklerin kitaplarından öğrenmelidir. Veren insan, sevilir Biri de bu zâta gelip: - Hocam, insanlar tarafından sevilmemenin sebebi nedir? diye sordu. Cevabında; - Bir kimsenin gönlünde "dünyâ sevgisi" varsa, onu kimse sevmez, buyurdu. Eğer yoksa, herkes sever. Başkalarının eline, avcuna bakanın îtibarı olmaz. Şöyle özetledi. - Veren sevilir, isteyen sevilmez. Ölçü budur. İhlas, dürüstlüktür Bir gün de bazı sevdiklerine; - İnsanı dünyâda ve âhirette üç şey kurtarır, buyurdu. - Onlar nedir? dediler. Buyurdu ki: - İlim, amel ve ihlâstır. - İlimden maksat nedir hocam? - İlim demek, İslâmiyet'i öğrenmek ve başkalarına öğretmek demektir. Unutmayın, öğretmek, öğrenmekten bin kat daha iyidir. Şöyle devam etti: - Hem sonra yanlış kitap okumayın. Rastgele yüz kitap okuyacağınıza, doğru bir kitabı yüz defa okuyun. - Peki hocam. İhlâs nedir? - İhlâs, dürüstlük demektir. Samîmiyet demektir. Samîmî olun. Ne iseniz, o olun. --------- E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com