Nişabur evliyasından
Ebu Osman-ı Hayri hazretlerinin bir sevdiği şöyle anlatır:
Bir gün Ebu Osman-ı Hayri hazretleri, sınır boylarındaki Müslümanların ihtiyaçları için halktan yardım istedi. Kimse bir şey veremeyince üzüldü!
Ben de üzüldüm!
Yatsıyı kılmıştık.
Hocamın yanına vardım. İçinde “iki bin dirhem” olan bir keseyi kendilerine verip “Efendim, bunları istediğiniz yere harcayınız” dedim.
Çok sevindi...
Çok dua etti...
Ve sabah sohbetinde “Dün gece İbni Nüceyd sınır boyundaki Müslümanların ihtiyacı için iki bin dirhem getirip bizi çok sevindirdi’ dedi.
Ben üzüldüm!
Ayağa kalktım.
“Onlar annemindi hocam. Ondan habersiz getirmiştim” deyip geri aldım.
Akşamdan sonra huzuruna yalnız girip dirhemleri tekrar takdim ettim ve “Efendim, bunlar benim, ama size verdiğimi başkası bilmesin” diye arz ettim.
● ● ●
Bu zat bir gün sevdiklerine “Bir araya geldiğinizde İslâmiyetten konuşun, yahut açın bir ilmihâl kitabı okuyun” buyurdu.
Hikmetini sordular.
Onlara döndü ve;
“Allah rızası için üç beş kişi bir araya gelir de Allah’tan ve Peygamber'den bahsederlerse gökteki melekler onlara imrenirler” buyurdu.