Muinüddin-i Çeşti anlatır: "Bir gün Osman Haruni ile birlikte bir seyahate çıkmıştık. Dicle kenarına geldiğimizde karşıya geçebilmek için bir kayığın bulunmadığını gördük. Osman Haruni bana 'Gözlerini kapat!' buyurdu. Ben de kapattım. Sonra 'Aç!' dedi. Açtığımda karşı sahilde olduğumuzu gördüm ve Allahü teâlâya şükrettim." *** Yine bu zat anlatır: "Benim bir komşum vardı ki Osman Haruni'nin talebelerindendi. O bir gün vefat etti, ben de cenazesinde bulundum. Definden sonra herkes gitti. Ben biraz daha kalıp murakabeye daldım ve kabir hallerine vakıf oldum. *** Azap melekleri geldiler. Osman Haruni de geldi. Ve o meleklere "Bu, benim talebelerimdendir... Ona azap etmeyin!" dedi. Onlar "peki" dediler. Ve oradan gittiler. *** Sonra geri gelip "Ama bu kişi, senin hilafına iş yaparmış" dediler. Mübarek onlara döndü. "Evet öyledir, fakat bir zaman bizi sevmişti" dedi. Cenab-ı Hakk; "Ey melekler! Osman Haruni'nin talebesinden elinizi çekiniz... Ben onu, Osman Haruni'nin dostluğuna bağışladım" buyurdu. *** Melekler emri aldılar. Ve o yeri terkettiler. Muinüddin-i Çeşti hazretleri bunu anlattıktan sonra "Rabbimden ümidim odur ki Osman Haruni'nin hürmetine inşaallah bizi de affeder" dedi. www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com