Güzel ve sevimliydi...

A -
A +

Büyük velî Seyyid Fehîm Efendi hakkında, kaynaklarda şu bilgiler yer alıyor. Seyyid Fehim Efendi, devrinin bir tekiydi. Güzel ve sevimliydi. Öyle ki, onu gören, "Yûsüf Nebî"yi hâtırlardı ister istemez. İlim öğrenmeye, küçük yaşta başladı. Kur'ân-ı kerimi ezberledi önce. Bir bayram günü, çok güzel bir elbise vardı üzerinde. Kendi de çok güzeldi zâten. Bu hâliyle bir "Melek-i mücessem" olmuştu sanki. Heyhaaat! diye mırıldandı "Şeyhû" adında gün görmüş bir zât, onu böyle görünce üzüldü. "Heyhaat!" diye mırıldandı kendi kendine. "Bir zamanlar Arvas'tan âlimler çıkardı. Şimdiyse güzel gençler çıkıyor, bize ne oldu?" Genç Fehîm bunu işitip yaklaştı bu ihtiyara. -Şeyhû baba! -Buyur oğul. -Niçin böyle söylersiniz? -Ne bileyim oğlum. İçimden geldi. -Lütfen söyleyin, nedir sebebi? Söyledi mecburen: -Oğul, Medresemizde bir müderrisimiz yok. Biliyorsun değil mi? -Evet baba. -Ben, senin için ümîd ederdim ki, kendini ilimde yetiştiresin. Bir büyük âlim olup, ilme hizmet edesin. Sana yakışan da budur. Ama görürüm ki, sen de süslenmeye meyletmişsin! "Bu işte ortağımsın" Genç "Fehîm", almıştı mesajı. Oradan koştu eve. Çıkardı üstündekileri. Kitaplarını omuzuna atıp, Çıktı Cizre yoluna. İlim öğrenmeye gidiyordu. Kısa zamanda büyük bir âlim olup, hocasının emriyle, Arvas'a geldi yine. İnsanları irşâda başladı. İlk sohbette, Şeyhû Baba'yı gördü bir kenarda. Bir hayli yaşlanmıştı. Bastona dayanarak gelmiş ve oturmuştu sohbet meclisine. Sohbet bitince yanına varıp; - Biz sizi, işte böyle görmek istiyorduk, dedi. Seyyid Fehîm memnun olup; -Bu işte otağımsın, buyurdu. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com