Bir gün saray nazırı, Kutbüddin Bahtiyar Kâkî hazretlerinin rahmetullahi aleyh huzuruna gelerek; - Efendim, falan falan köylerin bütün gelirlerini, izniniz olursa size bağlamak istiyoruz. Siz de bol bol talebenize sarf edersiniz, dedi. Ancak kabul etmedi büyük veli. Nazır şaşırdı: - Neden istemiyorsunuz efendim? - İhtiyacım yok da ondan. - Olur mu hocam, para herkese lazımdır. O zaman mecbur kalıp; - Oturduğun halının ucunu kaldır, buyurdu. Kaldırınca, hayretten gözleri faltaşı gibi açıldı nazırın. Zira halının altında, nehir gibi "Altın" akıyordu. Kutbüddin hazretleri; - Biz, bunu bile istemezken, o dediğin köylere mi iltifat edeceğiz. Haydi şimdi gidin de, bir daha böyle bir teklifle karşımıza gelmeyin! buyurdu. Vezir mahcup olmuştu. - Peki efendim, dedi. Başı önünde ayrıldı huzurdan. Gördüklerini, anlattı sultana. Sultan, o günden sonra daha çok kıymet verdi bu "Allah dostu"na. HAYIR, ALAMAM! Bir gün de Kutbüddin Bahtiyar Kâkî hazretlerine, bir kimse bir hediye getirip arz etmişti. Ancak büyük veli reddedip; - Alamam! buyurdu. Israr edince de; - Hayır, ısrar etme! buyurdu. Adam çok şaşırdı: - Niçin almıyorsunuz efendim? - Bizim büyüklerimiz, kimseden bir menfaat kabul etmediler ki, ben de alayım, buyurdu. Ve ekledi: - Eğer kabul edersem, yarın, mahşer gününde, büyüklerimizin önünde mahcub olmaz mıyım? O kimse mahcub olup; - Haklısınız, dedi. Ve getirdiği o şeyi alıp geri gitti. www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com