"Hanım, şunu kızart!.."

A -
A +

Allah dostlarından Zeynel Arab Efendi'yi, bir sevdiği yemeğe dâvet etti. İki piliçleri vardı, birini kesip kızarttırdı hanımına. Ancak hanımı pek memnun olmadı bu işten. Zîrâ bilmezdi Allah adamlarının kıymetini. O kişi bu zâtı başka gün de dâvet ettiğinde, hemen öbür pilici kesip; - Hanım şunu kızart! dedi yine. Kadının yüzü ekşidi: - Canım piliç şart mı, bugün de çorba içsin! deyiverdi. Adam sinirlendi: - Hayır, dediğimi yapacaksın! - Peki peki kızma hemen, dedi. Ve istemeyerek kızarttı pilici. Adam kızarmış pilici sofraya getirip; - Buyurun efendim, dedi. Lâkin O, el uzatmadı pilice. Adam üzülerek sordu: - Efendim neden yemezsiniz? Büyük zat mânâlı mânâlı bakıp; - Canım piliç şart mı, bu gün de çorba içeriz, buyurdu. Hanım duydu bunu içeriden. Alacağını almıştı. Artık sevgi ve saygı duydu bu Allah dostu'na. Öyle ki, geçti kocasını. *** Bir gün de bir sevdiği; - Efendim çok sıkıntılarım var, ne yapayım? diye sorunca; - Çok istiğfâr oku! buyurdu. Adam okuyup, kurtuldu sıkıntıdan. Başka gün de bir genç gelip; - Efendim işlerimde muvaffak olamıyorum, diye dert yandı. Büyük velî ona da; - Öyleyse tövbe et! buyurdu. O da tövbe edip muvaffak oldu işlerinde. Biri de çocuğumuz olmuyor, dedi. Cevap aynıydı: - Öyleyse çok istiğfâr eyle! Adamcağız devamlı istiğfâr okudu. O sene çocukları oldu. Hem de ikiz. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com