Kutbüddin-i Bahtiyar Kaki "rahime-hullahü teâlâ", çok ibadet yapar, bir an gafil olmazdı Allahü teâlâdan. Fakirane bir hayat yaşardı. Halbuki zamanın sultanı bile emrini bekliyor, "Bir işaret buyurun, kâfi" diyordu kendisine. Buna rağmen, kimseden bir şey istemez, fakirlikle yaşamayı severdi. Mübarek hanımı, bakkaldan borç olarak bir şeyler almak istediğinde, bakkalın hanımı, onu üzecek şeyler söylemiş ve üzmüştü kadıncağızı. Akşam, beyine anlattı bu olanları. Büyük veli; - Üzülme hanım, buyurdu. - Nasıl üzülmeyeyim bey. O zaman mübarek zat kalktı ve; - Biraz şu odaya gelir misin, buyurdu. Ve birlikte girdiler odaya. Sonra odanın köşesini gösterip; - Bak hanım! Ne zaman istersen, Besmele okumak şartıyla burada istediğin kadar "kâk" bulursun, buyurdu. Onun "kak" dediği şey, bizim bildiğimiz "kek", yani "ekmek" idi. İsminin sonundaki "Kaki" kelimesi de bu vak'a üzerine söylenmiştir. BİLMEDEN İBADET OLMAZ Bir gün sevdiklerinden biri; - Bir Müslüman için en mühim iş nedir efendim? diye sordu bu zata. - En mühim iş, İslâmiyeti öğrenmektir, buyurdu. - Ya ibadet yapmak efendim? - Önce bilgi lazım. Bilmeden ibadet olmaz çünkü. Cahil sofu, şeytanın maskarasıdır, buyurdu. Ve ekledi: - Unutmayın. Bir saat ilim öğrenmek, bir sene nafile ibadet etmekten faziletlidir. Bir başkası sordu: - Kalb nasıl temizlenir hocam? - Allah dostlarının sohbetiyle. - Peki, onlar yoksa efendim? - Onlar yoksa, kitaplarını okumak lazımdır. Nitekim büyüklerimiz; "Kitap okumak, sohbet gibi feyz verir" buyurmuşlardır. www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com