Her içişte başka tat!..

A -
A +

Süfyan-ı Sevri hazretlerinin sevdiği bir genç şöyle anlatıyor: Bir seher vaktinde, zemzem kuyusunun yanında bulunuyordum ki, biri gelip su içti ve birâzını bırakıp gitti. Kalanını ben içtim. Badem ezmesi gibi tadı vardı. Yüzü örtülü olduğundan kim olduğunu bilemedim. Yine bir seher vakti aynı kişi geldi, su içti ve kalanını bırakıp gitti. Kalanını içtiğimde, bal şerbeti tadını hissettim suda. Üçüncü gün, aynı kişi su içip gitti. Kalanını ben içtim. Şekerli süt gibiydi lezzeti. Bu halleri görünce, Onun kim olduğunu merak ettim. Bir daha geldiğinde, eteğinden tutup; - Siz kimsiniz efendim? diye sordum. Cevaben; - Adım, Süfyan-ı Sevri'dir. Ama bunu kimseye söyleme, buyurdu. ASIL HASTALIK Bir gün sevdiklerine; - Bir kalbte hastalık varsa, o kimse Rabbini bırakıp, insanlara meyleder. Bu kalbi hastalıktan kurtarmak için bir velî sohbeti lazımdır, buyurdu. Ve izah etti: - Çünkü velîlerin kalbinde dünya hırsı olmaz. Onların sohbetine devam eden, kalb hastalıklarından kurtulur. Sonra sordu onlara: - İnsanın bedeninde bir hastalık olunca hemen bir doktora koşar, değil mi? - Evet efendim. - Ama kalbi hastadır, bunu hiç dert etmez. - Kalb hastalığı nedir ki efendim? - Dünya sevgisidir. Kalbi hasta olana günahlar tatlı gelir. - Çâresi ne hocam? - Çâresi, evliyâ sohbetidir. Onlar yoksa, onların kitaplarını okumaktır. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com