Herkes evliyâ olamaz...

A -
A +

Bâyezid-i Bistâmî hazretlerine, bir gün birkaç talebesi gelerek; - Efendim, falan köyde bir evliyâ zat var, dediler. Büyük velî; - Mâdem öyle, ziyaretine gidip sohbetinden istifâde edelim, buyurdu. Ve kalkıp o köye gittiler. Tam köye girmişlerdi ki, o kişi de gözüktü ileriden. Çocuklar, onu gösterip; - İşte efendim o zat geliyor, dediler. Bâyezid-i Bistâmî tam ona bakıyordu ki, adam yere tükürdü. Hazret-i Bâyezid, bunu görür görmez talebelerine: - Durun! Geri dönüyoruz! buyurdu. - Niçin efendim? - O gerçekten evliyâ olsaydı, kıble yönüne tükürmezdi, buyurdu. Görüşmeden geri döndüler. BAŞLADI AĞLAMAYA Bâyezid-i Bistâmî, bir sabah güneş doğduktan sonra uyandı. Sabah namazı kazâya kalmıştı. Üzüntüsünden başladı ağlamaya. Gözyaşları sel olup aktı. O sırada, bir ses duydu gâibten: - Ey Bâyezid! Allah seni affetti. Ayrıca da yetmiş bin namaz ecri verdi sana. Aradan birkaç ay geçmişti ki, bir sabah namazı yine kazâya kalmak üzere iken şeytan koşup dürttü Onu: - Ey Bâyezid kalk! Namazın geçiyor. Fırlayıp kalktı. Acele kıldı namazını. Ancak çok merak etmişti. Çağırıp sordu hemen: - Ey mel'un! Sen böyle hayırlı iş yapmazdın, beni niçin uyandırdın? Şeytan açıkladı: - Hani geçenlerde bir sabah namazın kazâya kalmıştı. Üzüntüden ağlayıp, çok gözyaşı dökmüştün ve o gözyaşları hürmetine yetmiş bin namaz ecri kazanmıştın ya. - Evet, - İşte bugün koşup uyandırdım ki, bir yetmiş bin sevap daha kazanmayasın. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com