"Hocanız nerededir?.."

A -
A +

Kadib-ül ban "rahime-hullahü teâlâ" zamanında bir kimse vardı ki, yanında pehlivanlar gezdirir, bunları güreştirip nam yapardı. Yanında, kırk pehlivan vardı ki, bunları güreşte yenen kimse çıkmamıştı. Bu kişi bir gün Kadib-ül ban hazretlerinin memleketine geldi. Bu zâtın bir talebesine; - Hocanız nerededir? diye sordu. Talebe; - Falan göle gitmiştir, dedi. O dediği göle yaklaşınca, Kadib-ül ban hazretlerini, gölün ortasında bağdaş kurmuş oturuyor görüp; - Ey Kadib-ül ban! Benim yanımda kırk pehlivan var ki, bunları yenebilen bir kimse çıkmadı bugüne kadar. İsterim ki senin talebelerle de güreşsinler! diye seslendi. Mübarek zât, oturduğu yerden; - Benim talebelerimden çok zayıf, ufak tefek bir çocuk var. Git o çelimsiz çocuğa benden selâm söyle. Senin pehlivanlarla güreş tutsun, buyurdu. Adam, gururla geldi medreseye. O zayıf talebeyi görüp, hocasının sözünü nakletti kendisine. Çocuk, hocasının emrini alır almaz, - Emirleri baş göz üstüne, dedi. Bir taraftan da; "Ben ömrümde hiç güreşmedim. Mademki hocam emretmiş, öyleyse bir hikmeti vardır" diyordu. Çıktı er meydanına. Sanki kırk yıllık yağlı güreş pehlivanıydı. O kırk pehlivanın herbirini, bir hamlede tutup, sırt üstü yere serdi. Az sonra Kadib-ül ban hazretleri gelip; - Ne oldu? diye sordu mağrur adama. Ama konuşacak hâli yoktu zavallının. Çarpılmıştı sanki. Büyük velî ona bakıp; - Evliyâ himmeti dağı bile devirir. Senin pehlivanların ne ki, buyurdu. Adam acele terk etti bu havâliyi. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com